NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مَنْصُورٍ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ حَدَّثَنَا
يَعْلَى بْنُ
عَطَاءٍ
حَدَّثَنَا
عُمَارَةُ
بْنُ حَدِيدٍ
عَنْ صَخْرٍ
الْغَامِدِيِّ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
اللَّهُمَّ بَارِكْ
لِأُمَّتِي
فِي
بُكُورِهَا
وَكَانَ
إِذَا بَعَثَ
سَرِيَّةً
أَوْ جَيْشًا
بَعَثَهُمْ
مِنْ أَوَّلِ
النَّهَارِ
وَكَانَ
صَخْرٌ
رَجُلًا تَاجِرًا
وَكَانَ
يَبْعَثُ
تِجَارَتَهُ
مِنْ أَوَّلِ
النَّهَارِ
فَأَثْرَى
وَكَثُرَ مَالُهُ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهُوَ
صَخْرُ بْنُ
وَدَاعَةَ
Sahr el-Gâmidî'nin rivayet
ettiğine göre, Nebi (s.a.v.),
"Ey Allahım !
Ümmetim için (gündüzün) erken vakitlerini bereketli kıl." diye dua
etmiştir. (Sahr sözlerine şöyle devam etti:
Peygamber) "bir
askerî birliği veya orduyu savaş'a gönderdiğinde, onları gündüzün ilk vaktinde
gönderirdi." Sahr ticaretle uğraşan bir adamdı. Ticaret mallarını gündüzün
ilk vakitlerinde gönderirdi. Bu yüzden zenginleşti ve malı çoğaldı.
Ebû Dâvud dedi ki;
"Bu, Sahr b. Vedea'dır"
İzah:
Tirmizi buyu'; İbn
Mâce, Ticare; Ahmed b. Hanbel, I, 154, 155, 156; III, 416, 417, 432; IV, 384,
390, 391
Hz. Nebi, erken
saatlerin bereketli olması için dua etmiş. Allahdan, ümmetinin gündüzün erken
saatlerinde
yaptıkları
ticâretlerin, yolculukların ve diğer işlerin bereketli olmasını, yine sabahın
erken saatlerinde yapılan ibâdetlerin de feyz ve sevabının diğer vakitlerinde
yapılan ibâdetlere nisbetle daha bol olmasını istemiştir. Günün ilk vaktinden
maksat, fecr-i sadıktan güneşin doğmasına kadar geçen süredir. Fecri takibeden
zamanlar sıra ile şu isimleri alırlar. Sabah, Gâdât, Bükre, Dûhâ, Dahve,
el-Hâcira, Zühr, Revâh, el Mesâû, el-Asr, el-AsîI, el-lşâül-evvel (İlk yatsı)
el-İşâülâhıra (son yatsı). el-Münzirî'ye göre sabahın ilk vaktinden maksat,
fecrin doğması ile güneşin doğması arasında kalan süredir.
İmam Nevevî'nin
açıklamasına göre, ilim tahsili ile meşgul olan kimselerin ders çalışmaları
için sabahın ilk saatlerini seçmeleri sünnet olduğu gibi, teşbih, i'tikafa
girme, herhangi bir iş yapma, yolculuğa çıkma ve nikah kıyma gibi dini ve
dünyevi işler için de sabahın erken saatlerini seçmek sünnettir.[bk. Münâvi,
Feyzü'l-kadir, II, 104.]
el-Münzirî'nin
açıklamasına göre bu hadis-i şerifi sahâbe-i kiramdan pek çok kimseler rivayet
etmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır. Ali, İbn Abbâs, İbn Mesud, İbn Ömer,
Ebu Hüreyre, Enes b.Mâlik, Abdullah b. Selâm, Nevas b. Semân, İmran b.Husayn,
Câbir b.Abdillah, Büreyde ve Evs b.Abdullah (r.anhum) sahabenin dışında daha
pekçok kişiler de rivayet etmişlerdir.
Aişe (r.a.) dan rivayet
olunduğuna göre, Hz. Nebi (s.a.v.), "Rızık talebinde sabahleyin erken
davranınız, çünkü sabahın erken vakitleri berekettir ve muvaffakiyettir."
buyurmuştur.
Osman (r.a.) den
rivayet edildiğine göre, Nebi efendimiz, "sabah uykusu rızka manîdir”
buyurmuştur. Fâtıma bint Muhammed (r.a.) den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
"Ben sabahleyin sırtüstü uzanmış yatıyordum. Resûlullah (s.a.v.) bana
uğrayıp ayağıyla dokunarak, "kızım kalk, Rabbinin rızık taksiminde hazır
bulun, gafillerden olma. Çünkü Allah Teâlâ halkın rızkını fecrin doğmasıyla
güneşin doğması arasında taksim eder" buyurdu.[bk. Mübarekfûrî,
Tuhfeüil-ahvezi, IV, 403-404; Münzirî, et-Tergıb ve't-Terhîb, II, 529-530.]